29 Aralık 2015 Salı

-İflasa doğru giden ülke: Suudi Arabistan

-Ne olacak bu Suudi Arabistan’ın hali…
-IMF, 5 yıl içinde iflas edebileceğini açıkladığı Suudi
Arabistan, kurşunsuz benzine yüzde 50, normal benzine 
yüzde 66,7 zam yapsa da elektrik ve suya zam kararı 
alsa da petrol fiyatları yükselmezse kurtulamayacak
-2014 yılında 746,2 milyar dolar olan GSYH, 2015’de
632,1 milyar dolara inecek
-Öyle ki Suudi Arabistan, 2020 yılında bile 2012 yılı 
kişi başına yurtiçi gelirinin 651 dolar altında kalacak
-Genel kamu gelirleri, 2016’da, 2012’nin yarısına inecek

15 Aralık 2015 Salı

-Sömürgeciler rahat yüzü göremeyecek…


-Aynı dünyayı paylaşıyoruz ama Burundi 315, Orta Afrika Cumhuriyeti
339, Malavi 353, Gambiya 384, Madagaskar 393 dolar kişi başına 
milli gelirle geçinirken, Lüksemburg 103 bin 187, İsviçre 82 bin 178, 
Katar 78 bin 829, Norveç 76 bin 266 doları bölüşüyor
-Hadi bunlar zengin ama az nüfuslu ülkeler, 321 milyonluk ABD’nin 
55 bin 904 dolarla dünyanın en zengin 5’inci ülke olmasını nasıl 
izah edeceğiz
-En zengin Lüksemburg ile en yoksul Burundi arasındaki 327 katlık
gelir farkını nasıl açıklayacağız
-Bu düzenin sürmeyeceği ortada. Zaten, Afrika’dan Asya’dan Avrupa'
Avrupa’ya, Latin Amerikan’dan ABD’ye göçmenlerin sınırları zorlaması,
gerekirse ölümü göz alarak sınırı geçmesi bunun bir sonucu
-Kimse bunu önleyemez. Bu zorlama gittikçe artacak
-Şu iyi bilinmelidir ki dünya üzerinde bu kadar eşitsizlik varken, 
zengin ülkeler zenginliği paylaşmazsa, yoksul üçüncü dünya
ülkelerinin vatandaşlarından kurtulamayacak, rahat yüzü
göremeyecekler

9 Kasım 2015 Pazartesi

-İstanbul’un milletvekili sayısı 2023

-İllerin 2023 yılı nüfus tahminlerine göre milletvekili sayıları
yeniden belirlendiğinde, İstanbul, 1 Kasım 2015 Milletvekili
Genel Seçimi için belirlenen milletvekili sayısından 5; Ankara, 
Antalya, Gaziantep, Şanlıurfa 2’şer, Kocaeli, Tekirdağ ve 
Batman 1’er milletvekili daha fazla çıkaracak
-Konya, Samsun, Kahramanmaraş, Erzurum, Trabzon, 
Adıyaman, Sivas, Tokat, Zonguldak, Giresun, Isparta, Yozgat, 
Bilecik, Burdur, Kırıkkale, Bayburt ve Tunceli’nin çıkaracağı 
milletvekili sayısı 1'er  azalacak
-Bayburt ve Tunceli’nin toplam milletvekili sayıları 1’e inecek
-Diğer 56 ilin milletvekili sayısı değişmeyecek
-TÜİK’in projeksiyonuna göre, 2023 yılında nüfusu 16 milyon 
568 bin 500’e çıkacak olan İstanbul’un milletvekili sayısı da 
88’den 93’e çıkacak
-Nüfusu 5 milyon 927 bin 209’a ulaşacak olan Ankara’nın
milletvekili sayısı 32’den 34’e yükselirken, İzmir’in 26,
Bursa’nın 18, Adana’nın 14 olan milletvekili sayısı değişmeyecek
-Antalya’nın milletvekili sayısı 2 artışla 14’den 16’ya, Gaziantep 
ile Şanlıurfa’nın milletvekili sayıları ise 12’den 14’e çıkacak
-Konya’nın milletvekili sayısı 14’den 13’e düşecek
-Kocaeli’nin milletvekili sayısı 11’den 12’ye çıkarken, Diyarbakır 
ve Mersin’in 11, Hatay’ın 10, Kayseri ve Manisa’nın 9, Balıkesir 
ve Van’ın 8, Aydın, Denizli ve Sakarya’nın 7 olan milletvekili
sayıları değişmeyecek
-Büyük nüfuslu illerden Samsun’un milletvekili sayısı 9’dan 8’e,
Kahramanmaraş’ın milletvekili sayısı 8’den 7’ye düşerken,
Tekirdağ’ın milletvekili sayısı 6’dan 7’ye çıkacak

19 Temmuz 2015 Pazar

-Türkiye’nin geleceği: "Türkiye süper devlet olamaz"

-Türkiye, süper devlet olamaz. Buna ne nüfusu, ne kaynakları, ne de potansiyeli yeter
 -Rusya bile bu sevdadan istemeyerek vazgeçmişken, Türkiye’nin hedeflerini
doğru koyması gerekir
-Bor, krom, mermer dışında önemli bir maden yatağına sahip değiliz. 
Hidrokarbon yatakları açısından çok daha fakiriz
-Petrol üretimimiz, toplam tüketimimizin yüzde 8’ini bile karşılamıyor.
Doğalgazda tüketimin yüzde 98’i, taşkömüründe yüzde 90’ı ithal ediliyor
-Türkiye, milli gelirini ikiye de, üçe de, dörde de katlasa ne ABD ile 
ne de Çin ile rekabet edebilir
-Türkiye’nin Avrupa’da Rusya, Almanya, İngiltere ve Fransa’yı 2050 
yılında bile geçemeyeceğini ama İtalya, İspanya gibi ülkeleri geçeceğini 
not etmekte fayda var
-Türkiye’nin hedeflerini doğru koyması ve ekonomide ilk 10 yerine, kişi başına
gelirde ilk 20 gibi bir seviyeyi hedef bellemesi, vatandaşları için çok daha iyi
hayat koşulları sağlayacak bir noktaya ulaşmaya çalışması yerinde olur
-Hedef, süper devlet olmamalı, hedef kişi başına milli gelirde, ekonomik ve sosyal
hayatta, gelir dağılımında, eğitimde, bilimde, sanatta, tıpta, demokraside, hukuk
devletinde, insan haklarında Almanya, Fransa,  İngiltere seviyesi olmalı
-Vatandaşların hangisinde daha mutlu yaşayacağı açık sanırım

27 Haziran 2015 Cumartesi

- Yolsuzluğun boyutları


-Yolsuzluğun maliyeti küresel hasılanın yüzde 5’ini oluşturuyor
-Toplumların başının belası olan yolsuzluğun maliyeti 2015 yılında kabaca 
bir hesapla 4 trilyon doları aşacak
-Benzer hesapla, Türkiye’de 2015 yılında yolsuzluğun maliyeti en az 
40 milyar doları bulacak
-Halktan çalınan 40 milyar dolarla neler yapılabileceğini de düşünmek bile zor
-İş dünyasının yüzde 46'sı önümüzdeki dönemde yolsuzluğun artacağını düşünüyor


27 Mayıs 2015 Çarşamba

-Seçim sistemleri…

-Tek dereceli, iki dereceli, nispi temsil, dar bölge, 
liste usulü çoğunluk, milli bakiye, D’Hondt, barajlı, 
çifte barajlı, barajsız, kontenjanlı seçim gibi çok 
sayıda sistemin uygulandığı ve çoğunun ülkemizde 
denendiği seçim sistemleriyle halkın tercihi 
doğrultusunda, iktidar oluşturulmaya çalışılıyor
-Öncelikle hiçbir seçim sisteminin mükemmel olmadığını, 
her sistemin avantaj ve dezavantajları içinde taşıdığını
belirtmekte fayda var
-7 Haziran 2015 seçimlerinde, geçmişte olduğu gibi barajlı
D’Hondt dediğimiz seçim sistemiyle milletvekillerini ve
dolayısıyla iktidar ve muhalefeti seçeceğiz
-D’Hondt sistemi halkın tercihlerini parlamentoya iyi 
yansıttığı için tutulan bir sistem ama yönetimde 
istikrar için baraj da gerekiyor
-Yüzde 10 barajı, son derece adaletsiz bir sistem. AB
ülkelerinin hiçbirinde baraj yüzde 5’i geçmiyor. Rusya’da
yüzde 7 barajı uygulanıyor
-Yönetimde istikrar ve temsilde adalet için baraj, 
yüzde 5 veya yüzde 3’e çekilmelidir. Hem mümkün olduğunca
siyasi düşüncelere TBMM’de temsil hakkı tanınmalı hem de
yönetimde istikrar bozulmamalıdır


25 Mayıs 2015 Pazartesi

-CHP’nin megakenti Sivas mı?

-Önümüzdeki 20 yılda 40 milyar doları kamudan, 160 milyar doları özel 
sektörden olmak üzere toplam 200 milyar dolarlık yatırım öngörülen 
Merkez Türkiye Projesi, sanki Sivas ilini tarif ediyor
-Doğu-Batı, Kuzey-Güney demiryolu hatlarının geçtiği Sivas, Samsun-Trabzon 
ile Mersin-İskenderun’u, İstanbul-Ankara-İzmir-Bursa ile Erzurum-Kars-
Kafkasya’yı birbirine bağlayan hatların kesişme noktasında
-Türkiye’nin batısı ile doğusunu birbirine bağlayan üç önemli karayolu da 
il topraklarından geçiyor
-Doğu Akdeniz’den Karadeniz’e en kısa ulaşım yine Sivas üzerinden sağlanabiliyor
-Sivas, başta Bakü-Tiflis-Ceyhan ham petrol boru hattı, İran-Türkiye doğalgaz
boru hattında görüldüğü gibi boru hatları için de en uygun geçiş bölgesi
-3 milyonluk megakent için Sivas içindeki en uygun alan da
Batı-Doğu, Kuzey-Güney demiryolu hatlarının kesiştiği Çetinkaya ile Sivas
merkezi arasındaki Kangal ve Ulaş’ı içine alan bölge

2 Mart 2015 Pazartesi

-Ekonomide istikrar olsaydı milli gelir 30 bin doları aşmıştı...


-Cumhuriyet tarihi boyunca 16 kriz yaşayan Türk ekonomisi, bu krizlerde
küçülme yerine yerinde saysaydı milli geliri 30 bin 651 dolara, GSYH’si 
2 trilyon 357 milyar dolara çıkardı
-Türkiye ekonomisi, 1927, 1932, 1935, 1940, 1941, 1943, 1944, 1945,  1949,
1954, 1979, 1980, 1994, 1999, 2001 ve 2009 yıllarında 16 defa küçüldü
-Bunun sonucunda, yıllık ortalama büyüme yüzde 4,78’e indi
-Yıllık rakamlar belli olmamakla beraber, 2014 yılında kişi başına yurtiçi gelir 
10 bin 384, GSYH ise 798,6 milyar dolar olacak
-Kriz yıllarında Türk ekonomisi küçülmek bir yana yerinde saysaydı, yıllık
ortalama büyüme yüzde 6,01 olacaktı
-Ekonomide istikrar öyle bir şey ki uzun yıllar boyunca sürdüğünde getirisi 
çok büyük oluyor
-Türkiye, cumhuriyet tarihinde yüzde 4,78 yerine bırakın yüzde 6’yı, yüzde 5,5
gibi rahatlıkla gerçekleştirebileceği istikrarlı bir büyümeyi tutturabilseydi, 
yurtiçi geliri 19 bin 486 dolara, GSYH’si 1 trilyon 498,6 milyar dolara ulaşırdı

26 Ocak 2015 Pazartesi

-Yunanistan’da radikal sol niye kazandı?

-2008’den bu yana Yunanistan’ı yöneten Yunan liderler ve başta
Almanya olmak üzere Avrupa Birliği, Radikal Sol Koalisyon İttifak
(Syriza) Partisine ve lideri Aleksis Çipras’a iktidarı koltuğunu büyük 
bir özenle sundular, yolundaki bütün dikenleri temizlediler
-Sonuçta, artık tasarruftan, kemer sıkmaktan bıkmış, onuru ve 
gururu zedelenmiş Yunan halkı, Pazar günü yapılan erken 
seçimlerde Syriza’yı açık farkla birinci yaptı
-Syriza neden mi iktidar oldu? Çünkü;
-Ülkede milli gelir 2008-2013 döneminde, 100 milyar dolardan 
fazla, kişi başına gelir 9 bin dolara yakın azaldı
-Yunanistan’da, 2013 yılında 343,2 milyar dolar olan GSYH, 2013
yılında 241,8 milyar dolara, kişi başına yurtiçi gelir 30 bin 692 
dolardan 21 bin 857 dolara indi
-Yatırımlar 82,4 milyar dolardan 31,5 milyar dolara geriledi
-Buna rağmen toplam tasarruf 30,9 milyar dolardan 33,2 milyar çıktı
-Bu dönemde işsizlik oranı yüzde 7,7’den yüzde 27,3’e yükseldi. 
İstihdam edilen sayısı 4,6 milyondan 3,6 milyona düştü
-Devlet harcamalarında 60 milyar dolara yakın bir kesintiye gidildi.
Kamu kesimi net borcu stoku 23 milyar dolarlık artışla 410,4 
milyar dolara çıktı
-Çipraz, halka talep ettiğini vereceğini açıkça ve cesaretle söylüyor.
Atina’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Cumhurbaşkanı Karolos
Papulyas’ın huzurunda ateist olduğu için İncile el basmadan, kravat
takmadan yemin eden Çipras,  “her zaman Yunan halkının çıkarlarına
hizmet edeceği” sözünü verdi


19 Ocak 2015 Pazartesi

-Merkez Bankası, faiz indirmeli mi?


-Öncelikle şunu belirtmekte fayda var; Merkez Bankası, 
piyasayı, ekonomiyi hepimizden iyi izliyor
-İzleme tamam da Merkez Bankası bazen niye hata 
yapıyor diye sorarsanız; "iyi izlersiniz, verileri doğru toplarsınız
ama kararı hatalı verebilirsiniz" diyebilirim 
-Futbolda da olmuyor mu? Bazı teknik direktörler, karşı 
takımı çok iyi tahlil etmesine karşın, kendi futbollarını 
doğru ortaya koyamadıkları, istediklerini yapamadıkları 
için maçı kaybedebiliyorlar
-Şu kesin ki Merkez Bankası, son yıllarda büyük bir 
hata yapmadı. Bunu siyasilere rağmen yapmadı 
-Siyasi baskı olmasa belki çok daha iyi bir yönetim sergileyebilirdi