23 Mayıs 2017 Salı

-Gelişmiş ülkeler nasıl yakalanır?

Türk ekonomisinin, gelişmiş bir ekonomi olması için, gelişmiş ülkeleri yakalaması hatta Cumhuriyetimiz kurucusu, Büyük Atatürk’ün dediği gibi “muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkması” için yapılması gerekenler şöyle sıralanabilir:
-              İstikrar sağlamalıdır. Bu istikrar hem ekonomik hem siyasi istikrarı kapsıyor. İstikrarı sağlamanın yolları da belli. Hukuk kuralları içinde hareket eden, öngörülebilir bir yönetim. Burada yargı, yürütme, yasama ilişkileri, siyasi partiler ve seçim kanunları, yargı bağımsızlığı çok önem taşıyor. İşleyen bir adalet sistemi, insan haklarının korunması, buna dayalı anayasal sistem çok önemli.
-              Üretime dayalı bir ekonomik yapı kurulmalıdır. Çağımızda gelişmiş ülkelerde hizmetler sektörü artık milli gelirin yüzde 70’leri aşsa, inşaatla beraber yüzde 80’lere dayansa da sanayinin payı yüzde 20’lere, tarımın payı yüz de 1-2’lere inse de ekonomide esas olan reel sektördür. Sanayi ve tarım olmadan olmaz. Hizmet sektörü de ticaretten, ulaştırmaya reel sektörünün üretiminin üzerine kuruludur.

-              İhracata dayalı bir ekonomik yapı oluşturulmalıdır. Türkiye, doğal kaynakları itibarıyla kolay döviz kazanan bir ülke değil. Petrol, doğalgaz, altın, bakır gibi değerli ve çok fazla döviz kazandıran büyük bir doğal kaynağı yok. Türkiye, petrolden, doğalgazdan yüz milyarlarca dolar döviz geliri olan ülkeler gibi değil. Başta petrol, doğalgaz gibi hidrokarbonlar olmak üzere hammadde ithalatı yapmak zorunda. Aramalı ithalatı için döviz ödemek durumunda. Bu ülke, şu anda bile nereden baksanız 250 milyar dolarlık bir ithalat yapıyor. Bunda tüketim mallarının ithalatı yüzde 11’lerde. İthalatta hammaddelerin payı yüzde 75’e, yatırım mallarının payı ise yüzde 14’lere yaklaşıyor. Ne yaparsanız yapın ithalatı çok fazla kısamıyorsunuz. İçte üretime dayalı modele geçmek bir zorunluluk ama hammaddelerin büyük bölümü de hidrokarbon ithalatı ve mineral ithalatına dayanıyor. Bu ithalatı yapmak için ihracattan başka yolunuz yok. Üretecek, ihraç edeceksiniz. İhracat, ülke ekonomisini de dönüştüren bir eylem. İhraç edebilmek için, kalite ve standardı yakalamak, rasyonel üretim modeliyle verimi artırarak maliyetlerinizi en aza indirmek, ülke imajınızı düzeltmek, marka yaratmak zorundasınız.
-              Üretimde yüksek teknolojiye geçilmelidir. Türkiye’nin klasik sanayileşmeyle gelip gelebileceği en yüksek seviye burası. Bundan sonra büyümek, kişi başına milli gelirini 40-50 bin dolarlara çıkarmak için bilgiye dayalı, ileri teknolojiyle desteklenmiş üretim modeline geçmesi gerekiyor. Yüksek verimlilik ve düşük maliyet ve dolayısıyla karlı üretim için de bu zorunlu. Artık, gelişmiş ülkeler, marka dışında tekstil konfeksiyon üretimi yapmıyorlar. O alanı üçüncü dünya ülkelerine bırakmış durumundalar.
-              Eğitimli nüfus. Bütün bunlar ancak ve ancak çok iyi eğitim almış yüksek nitelikli bir nüfusla mümkündür. Sanayinin, hizmet sektörünün yetişmiş eleman ihtiyacı eğitimde yapılacak düzenlemelerle karşılanmalıdır. Tüm nüfusun eğitim seviyesini yükseltmeden verimli bir ekonomik yapı da işleyen bir demokrasi de kurulamaz. Bırakın okuma yazma bilmeyeni, bilgisayar, internet başta olmak üzere çağın gerektirdiği teknolojiyi kullanamayan Türk vatandaşı kalmamalıdır. Güney Kore, Hong Kong, Singapur, Tayvan gibi Asya kaplanları öncelikle büyük eğitim yatırımlarıyla ekonomik gelişmelerini tamamlamışlardır.
-                Altyapısı tamam bir ülke. Ülkenin, karayolu, demiryolu, liman, havaalanı, elektrik, su, kanalizasyon, telekomünikasyon yatırımları tamamlanmalı. Tarımda sulama sorunu çözülmeli, arazi parçalanması gibi yapısal sorunlar halledilmeli.
-              Örgütlü toplum. Sendikalardan, tüketici örgütlerine, kooperatiflere, meslek kuruluşlarına kadar örgütlenme desteklenmeli, tüm nüfus örgütlü bir toplum haline getirilmeli.
-              Planlı yönetim. Tabii bütün bunları yapmak için bir stratejiniz, planınız olacak. Türkiye’nin kısa vadede gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşması mümkün görünmüyor. 5 yıllık, 10 yıllık, 30 yıllık hatta 50 yıllık stratejiler oluşturmak, ara hedefler koymak, buna göre planlamanızı yapmanız gerekiyor. Tabii tüm hedef, strateji ve planlar, ayakları yere basarak, ayrıntılı olarak hazırlanmalıdır. Ham hayallere kapılmak, hedefinizden sizi saptırır. Biraz zaman, kararlılık ve sabır gerekiyor. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder